Sükût bir deniz, dalgalarla cümleleri boğduğum
Keskin kelimeleri dövdüğüm medcezirlerle
Yalnızlık, her batan günde yamacında doğduğum
Her gece zirvesinde can verdiğim kederle
İç Kelimeleri

Sükût bir deniz, dalgalarla cümleleri boğduğum
Keskin kelimeleri dövdüğüm medcezirlerle
Yalnızlık, her batan günde yamacında doğduğum
Her gece zirvesinde can verdiğim kederle
“Aslında fırçalıyorum ama…”, “Çok da dikkat ederim.”, “Dişlerime çok özen gösteririm.” … Diş çürükleriyle dolu ağızlara sahip, hatta bu sebeple pek çok dişini kaybetmiş hastaların sıkça kullandığı cümleler bunlar. Birçoğunun söyledikleri ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor fakat bir ihtimal daha var.
Ukbâya varmak için…
Yürümeliyim tekinsiz yollarında ‘kendim’in
Karanlık riyâ dehlizlerine açılan,
Kibirli uçurum kenarlarımda
Yalın ayak yürüyüp de sağ kalmalıyım.
“Atmosferden sofralarınıza…” ilginç bir reklam sloganı olabilirdi aslında. Porselen denince sıklıkla aklımıza, yalnızca misafir gelince mutfağın en üst raflarından indirilip sergilenen, annelerimizin kıymetlisi, üzerleri çiçek desenli yemek takımları geliyor. Peki size arada sırada mutfak dolabından indirip tozunu aldığınız tabaklar ile ay yörüngesinde birkaç tur atıp dünyaya dönen uzay mekikleri arasında bir akrabalık var deseydim ne düşünürdünüz?
Tezgahların üzerinde kendimi arıyorum
Poşet poşet dünya dolu oysa tüm parmaklarım
Bir adım atsam tenhaya
Bir adım daha…
İstifini bozmadan yürümeye devam etti. Giderek şiddetlenen patırtılar, endişe içinde sığınak aramasını gerektirecek ıslak ve kötü bir kabus değildi. Aksine bu ahengi hiçbir şeyin bozamayacağını …
Vücudumuzdaki tüm maddelerin, hücrelerin, yapıların, savunma hücreleri tarafından tanınmasını sağlayan birer kimliği (antijen) vardır. Bu kimlik sayesinde savunma hücreleri öz yapılarımızı tanıyıp “dost” sinyali verirken, tanımlayamadığı ya da yabancı olarak tanımladığı yapıları “düşman” olarak işaretler. Vücuda giren yabancı bir yapı çok geçmeden hücrelerimiz tarafından fark edilir.
Bilimsel bilgiyi, bilimsel ilerleme açısından şu anda bizden çok daha önde olan Batı medeniyetinden alıyoruz. Ancak sadece bilgi almıyoruz. O bilgiyi nasıl anlayacağımızdan, yorumlayacağımızdan tutun da nasıl elde etmek “zorunda” olduğumuza kadar uzanan çok geniş yelpazeye sahip bir metodolojiyi de beraberinde bize sunuyor Batı.
Nasıl kaybettim kendimi bu durgun denizlerdeHangi balığın karnında yeminli cümlelerimRuhum, başımı diksem gökteVe gözümü kırpsam yerdeSavaşların hiç bitmediği o meçhul ülke benim!Benim, kumdan kalelerin bıkmak …