Hangi boynu ne uğruna kurban ederken, hangi susuzluğumuzun zemzemi için koşturduğumuzun muhasebesini yaptığımız bir bayram diler, küçüklerimizin gözlerinden büyüklerimizin ellerinden öperiz 🙂
Bayramınız Mübarek Olsun

Hangi boynu ne uğruna kurban ederken, hangi susuzluğumuzun zemzemi için koşturduğumuzun muhasebesini yaptığımız bir bayram diler, küçüklerimizin gözlerinden büyüklerimizin ellerinden öperiz 🙂
En önemli dil, ana dildir. Kimse anadili kadar bir başka yabancı dili konuşamaz. Her dilin kelime vurgusu, hitap şekli vardır. Her ailede de tıpkı böyle bir ana dil vardır. Çocuklar bu dille büyürler. Çocukların anadili ne kadar terbiyeliyse, o çocukların karakteri de aynı şekilde kaliteli olacaktır. Ramazan ayında bu bağlamda aile içi ilişkilerimizi de dinç ve güzel tutmalıyız.
İftara birkaç saatin kaldığı bir vakitte, mahallede devamlı tebessümle hâlleştiğimiz bir teyzeyle karşılaştım. Bu sefer selamlaşınca, esasen onun bir Suriyeli muhacir teyzemiz olduğunu fark ettim. Türkçe bilmiyordu, bu sebeple ona, onun dilinde hâl hatır sordum. Kullandığım üç beş Arapça kelimeyle sanki dünyaları ona vermişim gibi ellerini semaya kaldırdı ve gülümseyerek onunla Arapça konuşmamın mutluluğunu dile getirdi.
“Eve doğru giderken Suriyeli komşumuzla karşılaştım. Kapılarının önünde “sûs سوس” ismi verilen bir çayı hazırlıyorlardı. Selamlaştık, hâlleştik ve Ramazan ayımızı tebrikleştikten sonra, hazırladıkları çayı incelemeye koyuldum…”
Kur’an-ı Kerim’in dipdiri bir şekilde avucumuzda durduğuna şahitlik eder gibi bir sükûtu var Ramazan ayının. Bir gecede rengi değişen gökyüzü, kokusu değişen tan yeri vakti…
Biz Şarklılar,Yani dünyaya susup, Allah’a konuşanlar,Hüznü, alnında sükût ile şahlananlar.Sükût,Birbirine ulanıp giden zamanın çağlaya çağlaya kanatlandırıcı bir ırmağadönüştüğü,Gönülden gönüle akan mahur ve mahir bir beste.Hikmet …