
şehri arkasına almış bir kadın
bağırıyor karmakarışık
bağırıyor, halk bu sese yıllardır alışık
ve kuyudan yankı yankı büyüyen bir ses: Anne!
kuyuya düşen her çocuk merak eder
annesi nerede?
…
soğuğun hafif ürperti verdiği bir gece
kaç insanı gölgeleri izlemeye meyleder?
ve kaç gölge onu izleyen bir çift gözü seyreder?
dayanamadım da çevirdim başımı
yaşadığım çağın şahitlerine sorun!
acıyan yerine bakmak günah mı?
…
babalar önce anlatma sonra da gitme der,
evlatlar anlattılar ve gittiler
birisi yenilmedi kendine
annesi bağırdı yine
Yusuf! Yusuf nerede!
…
kazandı canını çocuk
kuyuların zengini oldu
kadına cevap vermeyen şehrin halkına döndü
adını sordu.
kardeşler kurttu
o kokusundan tanıdı babasını
bir kardeş yenilmedi kendine
ve Yusuf bağırdı yine
annem! annem nerede?
…
görmekler hediye etti Yusuf babasına
göğsüne gömleğini sürdü
affet dedi
affetmeler hediye etti babası Yusuf’a
artık kardeşler yurttu
…
onu duydular, susmuştu
onu gördüler, gitmişti
şimdi ve sonra
kadın kuyular bakardı
sahi o kuyuyu kim kazdı?