Kandırdılar bizleri. Aynı filmleri izleyen, aynı markaları giyen, aynı şeylerden korkup, aynı şeyler için heyecan duyan tek tip, tek renk özgür! insanlar olduk. Bedenlerimiz dağlar, okyanuslar, kıtalar aştı ama zihinlerimiz küçücük, penceresi dahi olmayan hücrelerde tutsak kaldı. Bir odanın içinde kafesteki kuşu serbest bırakıp, ona tutsaklığını özgürlük diye yutturmak gibi bir şey. Farkına varamasındı ki esaretinin özgürlük için çırpınamasındı.
