Kovulduğu zaman şeytan
Hem de huzurundayken pak
Nazar etmesin diye kuluna
Onu yakmadı mı Allah?
…
Dünyanın kemlerine daldığım her an
Başımda derli toplu yekpare bir duman
Ruhumsa eski doğan ninnilerin peşinde
Sonunu bildiğim masallar,
Doğrusunu bildiğimiz kelimelerin
Bilmem kaçıncı hâli,
ilk adımlar…
Mücadelenin ayak adı paytak paytak
Korkmuyorum, biliyorum yürüdüğüm aynı adamlar
Sonra koşturuyorum pişmanlıklarım tekrarlanarak.
…
Toprağın yenilendiğini öğreniyorum ölümle
Kahramanlar, uzaktan bir akraba
İnsan ölüme bu kadar alışırdı ancak!
Odayı emanet kahkahalar dolduruyor,
Demek ki toprak özletmiyor seni
Yokluğun, tokatla susturulabilen bir çocuk oluyor
İnsan dayaktan ağlardı hâlbuki.
…
Bir bakıştan kalma is kokuyorum,
Oysa hâlâ istiyorum ki
Dokunduğum hiçbir ateş yakmasın beni.
Varınca görüyorum
Mezar taşlarında binlerce ah!
Bense unutmak için taşları okuyorum.
“Toprağın yenilendiğini öğreniyorum ölümle”.. Kaleminize sağlık. Şiir ve ekim’de vefa teması çok güzel olmuş.